Tarih: 28.05.2024 11:45

BAHÇELİ:NORMALLEŞMESİ GEREKEN MUHALEFET PARTİLERİDİR…

Facebook Twitter Linked-in

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye ve Suriye arasında teröre karşı iş birliği yapılmasını önerdi.

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan MHP lideri, Suriye'nin kuzeyinde 11 Haziran'da yapılması planlanan seçimlerin senaristinin ABD, figüranlarının ise teröristler olduğunu iddia etti. Türkiye ve Suriye yönetimlerine iş birliği çağrısı yapan Bahçeli, şöyle konuştu:

"11 Haziran’da yapılacağı söylenen sözde seçimlerin senaristi ABD, figüranları teröristlerdir. Türkiye Cumhuriyeti, Suriye yönetimiyle karşılıklı anlaşma ve uzlaşma anlaşma vasatında elele vererek yani Ankara ile Şam arasında iş birliği köprüsü inşa ederek, terör örgütünün işgal ve istila ettiği alanları demokratik vasıtalarla ihata (çevresini sarma, kuşatma) teşebbüsüne katiyen müsaade edilmemelidir. Bölücü terör örgütünün kaynağında ve ürediği bataklık alanlarda Türkiye ile Suriye’nin eşgüdüm halinde yapmalarını önerdiğim askeri operasyonlarla kökü kurutulmalıdır."

Bahçeli, geçtiğimiz günlerde Roma'ya ziyarette bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu "Ballı börekli Roma seyahatinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının müsriflikten bahsetmesine hiç kimse inanmayacaktır. Belediye bütçesini savuruyorlar müsriflik yapıyorlar" sözleriyle hedef aldı.

Bahçeli, yerel seçimin ardından siyasi partiler arasında başlayan 'normalleşme' süreci hakkında, "Normalleşmesi gereken muhalefet partileridir" dedi.

Bahçeli'nin konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

"İstanbul, 571 yıl önce zincirlerinden kurtulmuştuır. 571 yıl önce sevdalısı Türk milleti ile kavuşmuştur. Zulmün zilletin ve eziyetin kalesi Bizans, Fatih'in mücahitliği ile yıkılıp gitmiştir. Fethimizin emanetleri zayi edilemeyecektir.

Bizans heveslerini İstanbul üzerinde dolaştırmayı düşünen, gizli proje hazırlayan iç ve dış operasyon maşalarından İstanbul mutlaka korunacaktır. Ayasofya'nın camiye dönüşmesi ile uykuları kaçanların heveslerini kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz.

İstanbul'un bugünkü ıstıraplı hali bizleri üzmektedir. Lafa gelince irfartan şikayet ednelerin belediye bütçesini har vurup harman savurması, taş üstüne taş koymaktan aciz olması, yandaş gazetecileri Roma'ya sözde festival adına gerçekte ise tatile ve sefaya götürmesi ayıplı bir zihniyetin defolu uygulamalarından başka bir şey değildir. 

Özel uçak kiralanıp 7 değil 17 değil tam 37 gazetecinin yer aldığı ve toplamda 73 kişilik kafileden oluşan ballı börekli Roma seyahatinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin müsriflikten bahsetmesine hiç kimse inanmayacaktır. Hiç kimse itibar etmeyecektir.

İstanbul can çekişmektedir. İstanbul demlenenlerin istismarına, tahribatına mahkum oldu. Siyasi yüzsüzlükleri yüzlerine vurulacak. 571 yıllık davamızdır İstanbul.

MHP'nin hedefi 2053'te Türkiye'nin lider ülke ve süper güç olmasıdır. İstanbul Türkiye yüzyılında hak ettiği yere yerleşecektir. Bu kutlu hedef zillete düşenlerle, yabancı çıkar odaklarına taklalar atanlarla değil, vatansever ve milletseverler tarafından gerçekleşecektir.

İsrail'in kanlı saldırıları aralıksız devam etmekte. 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 36 bine yaklaştı. Katliamlara her gün yenileri eklenmekte Tablo kahredecek boyuttadır. 26 Mayıs'ta vurulan insani bölgede vurulan çok sayıda masum katledildi. Çadır kampında hayata tutunmaya çalışan suçsuz günahsız insan ateş altına alınarak yakılmıştır. Lügatimizde bu katliamı karşılayacak kelime yoktur. Caniyahu İsrail'i tüm öfkemle lanetliyorum. Tutuklama kararının uygun zamanda icra edileceği, her garibin hesabını verecekleri kaçınılmaz bir akıbettir. Beklentimiz, ülkemizin Netanyahu ve bakanı hakkında ülkemizin bir an önce yakalama kararı çıkarmasıdır. Soykırım karşısında sessiz kalanlar, destek sağlayanlar dünya barışına İsrail ile birlikte karşıdır. Tedbirler yerine cezalandırıcı ve askeri yaptırımları esas alan köklü müdahalelerin tam vaktidir. Sessiz çoğunluk İsrail'in karşısındadır. Kınama mesajları ile oyalanmak yerine somut adımların atılması dışında seçenek kalmadı. İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır.

Milyar dolarlar içinde kulaç atan bazı İslam ülkelerinin yöneticileri gece yastığa başlarını koyduğunda huzur bulabiliyor mu? Cumhurbaşkanımızın yüzde 10'u kadar Filistin davasının arkasında durabildiler mi? Türkiye öncü rolünü üst seviyeye taşımalı, masumların lehine doğrudan devreye girmelidir. 3 ülkenin tanıma kararı milletimizin yüreğine su serpmiştir. Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti mutlaka tanınmalıdır. İnsan haklarına bağlıyım diyen hiçbir devlet duyarsız kalamaz, kalmamalıdır. Filistin'in tanınması çığ gibi büyümelidir. Filistin topraklarından soykırımcı İsrail bir an önce çekilmelidir. ABD insani ve tarihi sorumluluktan kaçmamalıdır. Tutuklama talebine ABD'nin tepkisi bir zırvadır."

Ayrıntılar geliyor...

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —