Yargıdaki krize değinen Bahçeli, Anayasa Mahkemesi‘nin (AYM) tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararını eleştirerek, “Anayasa Mahkemesi ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalı” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Konuşmasına yaklaşan yerel seçimlerle başlayan Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef aldı. Bahçeli, İmamoğlu için, “Ara sıra keyfi yeterse boş zamanlarında İstanbul’a uğrayan belediye başkanını evine göndereceğiz” dedi.
Yargıda yaşanan krize de değinen Bahçeli Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM üyeleri hakkında yaptığı suç duyurusunu destekleyerek, ” AYM, PKK ve FETÖ’cülere can simidi oldu. Yeni sivil, kapsayıcı anayasa kazandırmak hepimizin görevi ve gündemidir. Bize göre Yargıtay 3. Ceza Dairesi görevini eksiksiz yapmıştır. Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır” diye konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Laf değil iş üretiyoruz. İşleyen demirin pas tutmayacağını biliyoruz. Milletimize hizmeti var oluşumuzun özü olarak nitelendiriyoruz. Gönül vermedikçe gönül bulamayacağımızın farkındayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemize gönül verdik. Hiç kimseyi öteki görmüyoruz ötekileştirmiyoruz.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Ara sıra keyfi isterse boş zamanlarında İstanbul’a uğrayan büyükşehir belediye başkanlarını evine göndereceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses tek yürek olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edilenlerden milletimiz mutlaka hesap soracak.
MHP nefes alır gibi dur durak bilmeden çalışıyor. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayacağız. Sömürü çarkında öğütülen, iktidara değil Türkiye’ye muhalefet eden partilere meydanın boş olmadığını öğreteceğiz. Vakti yeterse İstanbul’a uğrayan belediye başkanını evine göndereceğiz. CHP ve HEDEP yönetimindeki belediyeleri cumhurun yönetimi ile birleştireceğiz. Kayıp yıllar Allah’ın izni ile son bulacak. Merkezi yönetim ile yerel yönetimler tek ses olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edenlerden milletimiz hesap soracak.
Zamana göre fikir değiştirmeyiz. Rüzgarsız havada dönen fırıldağın kimler tarafından üflendiğini bilir yakasından tutarız. Zalim zalim, haine hain demeyi sürdüreceğiz. Çalışmaktan yorulmayacağız. Biz Türk ve Türkiye aşığı MHP’yiz. Vurmak ile düşmeyen MHP’yiz. Cumhurbaşkanı seçimleri 31 Mart’ta pekişip Türkiye Yüzyılı yürüyüşü güçlenecektir. Aklın yolu birdir. Yerelden genele birlik anlayışındayız. MHP ve Cumhur İttifakı varsa elbette umut vardır, huzur vardır.”
İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI
“İsrail askerleri bebek, kadın, yaşlı demeden katliam gerçekleştiriyor. Netanyahu katliamları aralıksız sürdürme mesajı verdi. İsrail aciz ve korkaktır. Hastane bahçesine füze atılması da vahşettir.
Esas olan çatışmalara ara verilmesi değil kalıcı ateşkesin sağlanması barışın kökleşmesidir. AB’nin çağrılarının da inandırıcılığı yoktur.
Riyad’da İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü toplandı. Riyad’daki görüşleri saygı görüp öne çıkan Sayın Cumhurbaşkanımız kadar dürüst, ilkeli ve samimi fikir belirten hiç kimse olmamıştır. Peki Gazzeli bebeklerin canlarına ne zaman sahip çıkılacaktır? Bu ataletin kaynağı nedir? Gazzeli mazlumlar kirli su için hayatta kalma mücadelesi verirken kaymak tabakanın vicdanı yerinde midir? Netanyahu Arap ülkelerine “Çıkarlarınız için sessiz kalın” demiş.
Korkak bin defa, kahraman ise bir defa ölür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kimseye eyvallahı yoktur. Zulme sessiz kalmak aynı zamanda ortak olmak demektir. Herkes sussa da biz susmayacağız. Siyonizme sonuna kadar tepki göstereceğiz.
İlk olarak İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların durması ve insani yardım koridorlarının açılması şarttır. Derhal ateşkes sağlanmalıdır. Biz dünyaya hilalin nurundan bakıyoruz. Filistin’in arkasında dağ gibi duruyoruz. Hem Türk hem de Müslüman’ız. AB komisyonu raporunu yırtıp atıyor veya kağıttan uçak yapıp kendilerine aynen iade ediyoruz. İsrail tazminata mahkum edilmelidir. Netanyahu savaş suçlarından Lahey’de yargılanmalı.”
YARGI KRİZİ TARTIŞMASI
“AYM ile Yargıtay arasındaki gerilim hali hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından arzu etmediğimiz durumdur.
Öncelikle yüksek yargı organları arasında yorum farkları görüş farklılıkları tahkim edecektir. Suç duyurusuna kadar varan süreç devlet ve rejim krizi değil. Siyasi partilerin sefil uydurması ve kuruntusudur.
AYM, hukuk ve toplum düzenini bozucu kararlar aldı. AYM, hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. AYM’nin millet vicdanına adalet ruhuna ve hukuki normlara göre ihlal kararları yeniden yargılama sebebidir.
Can Atalay konusunda gereken neyse TBMM’de yapılmalıdır. AYM süper temyiz kurumu değildir. Hatay vekili seçilen Atalay ile ilgili hak ihlali kararını açıklamıştır. Bireysel başvurunun 3 ay gibi kısa sürede sonuçlandırılması aynı hassasiyetin HDP’nin kapatılma sürecinde niçin gösterilmediğini akıllara getirmiştir. AYM ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir sorun yoktur. Yargı AYM’nin vesayeti altında değildir. Oturma eylemi yapanların Yargıtay’a laf etmesi küstahlıktır, seviyesizliktir. AYM, yargıya parmak sallamaktadır. AYM yetkilerini aştı, yargısal aktivizm yaptı. Nerede bir suçlu varsa, nerede ihanet eden varsa kardeşliğimizi bozan varsa AYM tarafından hak ihlali ile ödüllendirilmektedir.
Demirtaş lehine hak ihlali kararı veren AYM’dir. PKK’lı ve FETÖ’cülere can simidi uzatan AYM’dir. PKK’ya para aktarılmasının önünü açan Anayasa Mahkemesi’dir. Sınır içinde ve sınır ötesinde başını ezdiklerimizin sırtını sıvazlayan AYM’dir. Böyle giderse Gülen ile Karayılan’a hak ihlali ile kucak açacaktır. Bize göre Yargıtay görevini eksiksiz yapmıştır. Bunun gerisinde AYM’nin lekeli kararları vardır. Şehidin haklarını yok sayanların yakasından tutmak boynumuzun borcudur. Sabır göstermemiz söz konusu değildir.
Toplumsal düzeyde bizim gibi olmayanlarla bizden farklı düşünenlerle sağlıklı ilişki kurmak zorundayız diyen AYM neyi kastetmiştir? AYM başkanının varmak istediği yer neresi? AYM başkanının dilinin altında eveleyip gevelediği nelerden ibarettir?
Yeni sivil, kapsayıcı anayasa kazandırmak hepimizin görevi ve gündemidir. Bize göre Yargıtay 3. Ceza Dairesi görevini eksiksiz yapmıştır. AYM Başkanı zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. Bu kişi haddini ve hukukunu çok açık şekilde aşıyor. İlave yapıyorum Türk devletiyle uğraşma, cesaretin varsa Kandil’e git. Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır. Üye yapısının köklü bir reforma tabi tutulması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bunu da yeni bir anayasayla hayata geçirmek hedefimizdir.”