İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davanın TRT’den canlı yayınlanmasına ilişkin kanun teklifi, AKP ve MHP’nin ortak “hayır” oyuyla reddedilmiş; bu durum MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin günler önce yaptığı “Duruşmalar TRT’den canlı yayınlansın” çağrısıyla çeliştiği için kamuoyunda büyük tartışma yaratmıştı. Reddedilen teklifin ardından gözler MHP’ye çevrilirken, partinin neden “hayır” dediği konusunda kulislerde konuşulan detaylar gazeteci Çağlar Tekin’in aktardığı bilgilerle netleşmeye başladı.
Tekin’in görüştüğü MHP’li kaynaklar, Bahçeli’nin çağrısına rağmen Meclis’te neden farklı bir pozisyon alındığını açıklarken dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Kaynaklara göre, MHP’nin “hayır” oyu vermesinin temel sebebi, savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin beklenenden çok daha zayıf çıkması ve sunulan delillerin kamuoyu önünde tartışmaya açıldığında siyasi olarak ters etki yaratma ihtimali oldu.
Tekin’in aktardığı ilk MHP’li kaynak, İmamoğlu davasına ilişkin iddianamenin hazırlanma sürecinde kendilerine verilen bilgilerin, ortaya çıkan metinle “bağdaşmadığını” ifade etti. Kaynak, AKP kanadından MHP’ye “İddianame çok güçlü, deliller net, canlı yayın CHP’yi köşeye sıkıştıracak” yönünde bir değerlendirme iletildiğini; ancak iddianamenin yayımlanmasının ardından metnin beklenen etkiyi yaratacak içerikten uzak olduğunun görüldüğünü söyledi.
Kaynağın sözlerine göre, MHP’de bu durum ciddi bir rahatsızlık yarattı:
“Bize delillerin çok güçlü olduğu söylendi. Ancak iddianame resmen bomboş çıktı. Böyle bir metnin TRT’den yayınlanmasını nasıl isteyelim?”
İkinci MHP’li kaynak ise, parti içinde bahsi geçen iddiaların ciddiye alındığını ancak tartışmanın medya önüne taşınmasını doğru bulmadıklarını belirtti. Yine de iddianamenin kalitesine ilişkin hayal kırıklığının “yaygın bir kanaat” olduğu ifade edildi.
Çağlar Tekin ayrıca, MHP kaynaklarına, “İmamoğlu’nun yeni rejim oturana kadar çıkış yapmasına izin verilmeyeceğini düşünüyorum” yorumunu ilettiğinde kaynakların bu değerlendirmeyi duyunca konuşmaktan kaçındığını aktardı. Bu durum kulislerde, konunun siyasi olarak son derece hassas ve çok boyutlu olduğuna dair yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.
Tekin’in görüştüğü MHP’li bir hukukçu ise sürecin en sert yorumunu yapan isim oldu. Söz konusu hukukçu, iddianamenin içerik bakımından son derece yetersiz olduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı:
“AKP, bize onlarca delil olduğunu, iddianame çıkınca CHP’nin tamamen savunmasız kalacağını söyledi. Ancak ortaya iddianame diye bomboş bir metin çıktı. Bu haliyle bir duruşmanın canlı yayınlanmasını nasıl isteyelim?”
Hukukçu kaynak ayrıca, iddianamenin kamuoyunda tartışılmasının davanın ciddiyetine zarar vereceğini ve süreci “siyasi bir şova” dönüştürebileceğini ifade etti.
MHP’nin “hayır” oyu vermesi, Bahçeli’nin çağrısına rağmen Meclis’te farklı bir tutum alınması nedeniyle iki parti arasında perde arkası bir iletişim sorunu olduğu iddialarını da gündeme taşıdı. Kulislerde, MHP’nin iddianameden memnun olmaması nedeniyle “yayının ters tepeceği” değerlendirmesine ağırlık verdiği; AKP’nin ise süreci medya üzerinden yönetme konusunda daha temkinli hale geldiği konuşuluyor.
Tüm bu bilgiler ışığında, İBB davasındaki yayın tartışmasının sadece hukuki bir konu değil, aynı zamanda iktidar blokunun iç dinamiklerini etkileyen siyasi bir gerilim alanı haline geldiği görülüyor.
11036,82%-0,78
42,46% 0,06
49,59% 0,14
5711,83% -0,49
9320,33% 0,00