AKŞENER GENÇLERLE BİR ARAYA GELDİ, ERDOĞAN'A GÖNDERMEDE BULUNDU

AKŞENER GENÇLERLE BİR ARAYA GELDİ, ERDOĞAN

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gençlerle buluşmasının ardından, “Hatalarının üzerini örtmek için gençlerimizi nankör ilan ederek kolaya kaçanlar bilmez;

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gençlerle buluşmasının ardından, “Hatalarının üzerini örtmek için gençlerimizi nankör ilan ederek kolaya kaçanlar bilmez; ama bugün gençlerimiz, yaşadıkları tüm imkânsızlıklara ve hayal kırıklarına rağmen ülkemiz için çabalamaktan ve çalışmaktan asla vazgeçmiyorlar. Biz de onlardan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ‘Gençler İçin Gençlerle Beraber’ adı altında gençlerle buluşmaya devam ediyor. Akşener, bugün de bir grup gençle buluşup sohbet etti. Buluşmadan kesitler içeren bir videoyu sosyal medya hesabında yayınlayan Akşener, paylaşımına “Hatalarının üzerini örtmek için gençlerimizi nankör ilan ederek kolaya kaçanlar bilmez; ama bugün gençlerimiz, yaşadıkları tüm imkânsızlıklara ve hayal kırıklarına rağmen ülkemiz için çabalamaktan ve çalışmaktan asla vazgeçmiyorlar. Biz de onlardan vazgeçmeyeceğiz” notunu düştü.
Yayınladığı videoda Akşener ile genç arasında şu diyalog yaşandı:
'UMUTSUZLUĞU YIKMAYA ÇALIŞIYORUM'
Genç: Ya ben umutlu bakıyorum o yüzden. Genç olduğumdan yani, yaşım küçük olduğu için mi bilmiyorum.
Diğer gençler: Bizim çıkalım o zaman. Bizim kalkmamız lazım.
Akşener: Ben hele hiç olmamam lazım. Benim aya gitmem gerek.
Genç: Ya ben açıkçası yani küçüklüğümden beri, bilmiyorum, çok milliyetçi duygularla yetiştiğim için mi bilmiyorum. Sürekli Atatürkçü, milliyetçi duygularla yetiştiğim için muhtaç olduğum kudretin damarlarımda olduğunu biliyorum. Ve o yüzden umutsuz bakmamak istiyorum. Ben de şu an öğrenci evinde tek yaşıyorum. Bütün geçimimi burslarımla, çalıştığım part-time işlerle sağlamaya çalışıyorum. Geçen hafta telefonum kırıldı ve yaza, tatile biriktirdiğim; eğlenceye, sosyalleşmek için biriktirdiğim parayla gidip, bütün işten çalıştığım birikimimle alabildim o telefonu. Artık yani bırakın.
Akşener: Annen, baban ne iş yapıyor
Genç: Annem Doğa Koleji’nde asgari ücretle çalışıyor. Babam marangoz ama beş yıldır işlerini tahmin edebiliyorsunuzdur, esnaf için ne kadar olduğunu.
Akşener: Kaç kardeşsiniz?
Genç: İki kardeşiz. Diğer kardeşim lisede okuyor.
Akşener: Nasıl okuyorsunuz? Çalışarak.
Genç: Ben, dediğim gibi burslarımla, çalışarak vesaire geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Kardeşim de lise iki çağında şu an, aynı şekilde annemlerle, o da burslarını alıyor. O umutsuzluğu yıkmaya çalışıyorum açıkçası. Dediğim gibi, hepimiz zorluk yaşıyoruz. Kadın olarak özellikle hepimiz değindik zaten. Ben, beş yıl sonra kendimi, gerçekten sizin gibi rol model aldığım aslında çok kadın var ve onlardan birisi olmak istiyorum. Beş yıl sonra zaten mezun olacağım. Stajlar, işler aramaya başlayacağım böyle, heyecan olacak üzerimde.
Akşener: İpek’le Furkan’ın bakış açısı şu, seni göremedim. Çok iyi ya.
Genç: Yani kaçmak bence, bilmiyorum.
Akşener: Bir de kaçmakla suçladı sizi, oh.
Genç: Suçlamıyorum. Benim derdim, beni irite eden nokta şu; -bu sözüm meclisten dışarı- belli bir kesim gençlikte Atatürkçü. Gerçekten ülkemi çok seviyorum. Atatürk fotoğrafları paylaşılıyor İnstagram’da; anma günlerinde, bayramlarda. Ama Twitter’da, giriyor, ‘Norveç’te çöp poşeti olsaydım’ yazıyor. Bu, iki yüzlülük. Bu iki yüzlülük gerçekten beni üzüyor. Doğru, eğer Atatürkçüysen, Atatürk’ün fotoğraflarını paylaşıyorsan ve bu manevi duygularla ilerliyorsan o umudu yaşatmaya çalış. Ülkene bir şeyler katmaya çalış. Yani bu ülkede, Konya’da çiftçisi de eğer tarımını yapıp ülkesine bir şeyler katabiliyorsa o da milliyetçidir. Burada biz okuyoruz gençler olarak, ülkemize akademik anlamda bir şeyler katmak istiyorsak bu da bir milliyetçiliktir bence. Milliyetçilik ırkçılık demek değil bana göre. Ben, bu noktada çok büyük bir bilgi kirliliğinin olduğunu düşünüyorum.
(ANKA)