Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, son dönemde AKP içinde yaşanan gruplaşmaları kaleme aldı.Yıllardır bıkmadan, usanmadan iktidar partisini savunan isimlerin son dönemde bazı uygulamaları eleştirmekten çekinmediğini dile getiren Zeyrek, 'Hesaplaşma sertleşiyor ' başlıklı şunları söyledi:
"Erdoğan'ın etrafında (Saray ve Kabine'de) çok güçlü isimler var. Bir de yaşananlar karşısında 'Liyakat kalmadı, yanlış şeyler yapılıyor. Bizim kurduğumuz AK Parti bu değildi' diye yakınan, büyük ölçüde iktidardan dışlanmış parti emektarları.
Danışmanlıklar, kritik görevler, yönetim kurulu üyelikleri güçlü isimlerin çevresindekilere pay ediliyor. Emektarlar ise sistem içinde tutunmakta dahi zorlanıyor.İşte bu iki kesim arasında son zamanlarda çok ciddi bir ayrışma ve hesaplaşma yaşanıyor. Eminim bu cümlemin ardından çok eleştirdiği için Yüksek İstişare Kurulu'ndan ayrılmak zorunda kalan Bülent Arınç'ın son çıkışlarını ve sonrasında başına gelenleri kastettiğimi düşünmüşsünüzdür.
'ARINÇ'IN BAŞINA GELENLERDEN DAHA VAHİM BİR OLAY'
Ancak ben Arınç'ın başına gelenlerden daha vahim bir olayı aktaracağım:AK Partili 'mağdur'un kişisel haklarına saygımdan dolayı ismini ve olayın geçtiği şehri paylaşmayacağım. (Kendisinden söz ettiğimi anlar ve uygun görürse çıkar kendisi anlatır.)'Mağdur' AK Partili, hem eski bir parti yöneticisi hem eski bir milletvekili. Milletvekilliği sonrasında önemli bir görevde de bulunmuş.
Son zamanlarda, olup bitenleri çok sindiremediğini belli ediyor ve zaman zaman iktidarın icraatlarını eleştirmekten çekinmiyor.Birkaç hafta önce memleketine gitmiş.
Yanında kardeşi olduğu halde havaalanından köyüne geçerken, arabası polis tarafından durdurulmuş. Kendisini tanıtmasına karşın polis tarafından sert bir karşılık görmüş. Kardeşiyle birlikte yüzüstü yere yatırılmış. Bana anlatanın iddiasına göre, polis silahına dahi davranmış.Düşünebiliyor musunuz? Eski bir AK Parti milletvekili… Eleştirilerine rağmen hala partiyi savunuyor ve parti saflarında. Ancak kendi memleketinde bu muameleye tabi tutuluyor.
'İLGİLİ BAKAN KENDİSİNİ ARAYIP GÖNLÜNÜ ALMAK İSTEDİ'
Her ne kadar olay sonrasında ilgili bakan kendisini arayıp gönlünü almak istese de olay yaşanmış oluyor ve mağdur AK Partili 'verilmek istenen mesajı' alıyor.O mesaj gayet açık: 'Parti aleyhine konuşup muhalefetin eline koz vermeyi bırakın, hep destek tam destek.'Emin olun, bu olay ne ilk olacak ne de son. Seçim yaklaştıkça benzer durumlar artacak. İktidar, muhalefetin eleştirileriyle mücadele ederken, parti içinden gelecek eleştirilere acımasızca karşılık verecek. AK Parti içindeki hesaplaşma daha da sertleşecek. Ta ki parti içi eleştiriler tamamen susturulana dek."