Tarih: 23.08.2022 14:34

SAVAŞ: HALKIN ORMANI TOSYALI AİLESİNE NEDEN VERİLİYOR?

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece bir aileye ait değil …Aynı ailenin Zonguldak’ta yapacağı gübre üretim tesisi için kararname çıkartıldığını ve birçok imtiyaz verildiğini dile getiren Savaş… “135 dönüm orman arazisi, 80 dönüm deniz ve 500 dönüm sanayi arazisi almışsın. Bu desteği sıradan bir vatandaş istese alabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece bir aileye ait değil. Tüm imtiyazların tek bir aileye verilmesi herkesi rahatsız ediyor. Ben Hatay halkının başkanıyım sadece bir ailenin değil…Orman Hatay halkının ve ülkemiz vatandaşlarının ormanıdır…. 

Tarım ve orman arazilerinin vasfının yitirildiği iddia edilerek Tosyalı ailesine verildiğini anlatan  Savaş, “Hatay gibi bir yerde araziler tarım vasfını yitirir mi? İki kez mahsulün alındığı, toprağın bereketli ve yağışın verimli olduğu bir yerde tarım arazisi vasfını yitirir mi? Tarım Bakanlığının işi üreticilerin ürününe destek, onların önünü açmak, pazarla konusundaki sıkıntıları gidermektir. Tarım Bakanlığı arazilerin vasfını yitirdiği hükmünü vermek için kurulmamıştır” dedi.

Savaş, “Denize kimsenin haberi olmadan 80 dönüm dolgu yaptılar. Aynı aile 135 dönümlük orman arazisine antrepo yapmak için 1/100000’lik imar planını değiştirmek istedi.. Biz bunu görüşürken bakanlıktan onay çıkardılar. Bir aile ormandan ve denizden doğayı katlediyor. Orman kentsel dönüşümü yapılırken dosya hazırladık. Bakanlığa sorduk. Bizden görüş alınmadan karar verildiği için itiraz ettik. Bakanlık itirazımızı reddetti. Konuyu yargıya taşıdık. Konu yargıdayken ve itirazımız devam ederken şirket ormanda çalışmalarına başladı” ifadelerini kullandı.
Aynı ailenin Zonguldak’ta yapacağı gübre üretim tesisi için kararname çıkartıldığını ve birçok imtiyaz verildiğini de sözlerine ekleyen Savaş, “135 dönüm orman arazisi, 80 dönüm deniz ve 500 dönüm sanayi arazisi almışsın. Bu desteği sıradan bir vatandaş istese alabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece bir aileye ait değil. Tüm imtiyazların tek bir aileye verilmesi herkesi rahatsız ediyor. Ben Hatay halkının başkanıyım sadece bir ailenin değil. Biz sadece Hatay halkının refahı için çalışırız. Sadece birkaç ailenin zenginliği için değil. O orman Hatay halkının ve ülkemiz vatandaşlarının ormanıdır. Bu işi yargıya taşıdık sonuna kadar da taşıyacağız” diyerek sürecin takipçisi olacağını belirtti.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, katıldığı bir televizyon programında hükümetin Suriye politikasından iktidar partisinin Hatay temsilcilerinin HBB hizmetlerine ket vurmasına kadar birçok başlıkta açıklamalarda bulundu.

BAŞKAN SAVAŞ’TAN KALICI BARIŞ VURGUSU

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarının bölgedeki barış için önemli olduğunu söyleyen Savaş, “İktidarın bu pozisyona gelmesi önemli. Söylenen sözlerden ziyade barış ortamının oluşması önemli. Çünkü İsrail, BAE, Suudi Arabistan, Ermenistan gibi ülkelere çok söz söyleyip farklı davranılmışlık var. Sayın Genel Başkanımız ve muhalefet liderleri bu sürece üzüp kızılmaz, aksine çok sevinir. Ama neden 12 yıldır görüşmedi diye sorarız. 12 yıl boyunca milyonlarca insan mağdur oldu. Onları misafir eden toplumlar ve ülkeler de aynı mağduriyeti yaşadı” diyerek Suriye’deki barış ortamının sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.
Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduğunu bir kez daha belirten Savaş, “Suriyeliler kendi ülkesine huzurla dönsün. Suriye’nin üniter yapısından ve toprak bütünlüğünden yanayız” ifadelerini kullandı.

SAVAŞ: YABANCILARA VATANDAŞLIK VERİLİRKEN BIR SÜZGEÇ OLMALI 

15 ay önceki verilere göre Hatay’da 18 bin 100 Suriyeli seçmen olduğunu ifade eden Savaş, “Yayladağı’nda, Reyhanlı’da muhtarlığa, belediye meclis üyeliğine, belediye başkanlığına aday olsalar seçilirler. Suriyelilerin doğurganlık hızı bu seviyede devam ederse çocuklarımız öz yurdunda garip kalır. Bu konu siyasi değil milli bir meseledir. Vatandaşlık alan Suriyeliler son zamanlarda Türk ismi almak için başvuruda bulunuyor. Burada kalıcı olmak için bu yola başvuruyorlar” diyerek vatandaşlık verilirken belli süzgeçlerin uygulanması gerekliliğinin altını çizdi.

SAVAŞ ESNAF ELEKTRİK PARASI YÜZÜNDEN DÜKKÂNININ IŞIĞINI AÇMIYOR

Savaş, ilçelerde yaptığı esnaf ve STK ziyaretlerinde herkesin yüksek maliyet ve faturalardan şikayetçi olduğunu ifade etti.
Dükkanların çoğunun ışığı kapalı olarak hizmet verdiğini söyleyen Savaş, “Esnaf elektrik faturalarının can yaktığını söylüyor. Suriyeli esnafın kaçak çalıştığını, ucuz iş yaptığını ifade ediyor. Şoför esnafı zamlardan dertli. Çiftçi zor durumda. Elektriğe yüzde 400 zam yapılmış. İnsanlar ne yapacağını bilmiyor. İktidarın kurduğu güzel cümlelerle toplumun yaşadığı hayat taban tabana zıt” diye konuştu.
“ALMAN HÜKÜMETİ YARDIMDA BULUNDU, BİZDE HÜKÜMET VATANDAŞA IBAN VERDİ”
İktidarın açıklamalarının artık halkta bir karşılığı olmadığını söyleyen Savaş, “Petrolün varili 137 dolarken 3 liraya mazot alıyorduk. Varil 97 dolar oldu ancak mazotu 25 liraya alıyoruz. Toplum bu hale neden düştüğümüzü irdeliyor. 21 yıldır bizi aynı iktidar yönetiyor. Dış güçler değil. Alman ekonomisi dünyanın 4. büyük ekonomisi. Bu ülke bizi neden kıskansın. Alman hükümeti pandemi döneminde esnafa ve işçisine aylık 3 bin avro yardımda bulundu. Hükümet bize IBAN numarası verdi. Muhalefet olarak bizim bunları vatandaşlarımıza doğru anlatmamız lazım çünkü başka Türkiye yok” diyerek muhalefetin iktidara çok iyi hazırlandığını belirtti.
 “EKONOMİK TABLO ÇOK KÖTÜ”
Verilere göre ekonomik tablonun kötü olduğunu söyleyen Savaş, “TÜİK’e göre 3 milyon 541 bin işsiz var. Ancak bunu analiz ettiğinizde 7 milyon 613 bin kişinin işsiz olduğu ortaya çıkıyor. Her 4-5 geçten biri ailesinin yanında iş arıyor. Son 3 ayda 6 Mayıs-5 Ağustos tarihleri arasında vatandaşların bankalara olan borcunda 157 milyar liralık artış var. Türkiye bütçesinin neredeyse 5’te biri. Bankaların takibe aldığı krediler 163 milyar oldu. Vatandaşların konur, taşıt, ihtiyaç kredileri ve kredi kartları borcu 5 Ağustos itibariyle 1 milyon 271 milyar lira oldu. Döviz kuru yılbaşından bu yana yüzde 72 arttı. İcra iflasa 5 milyon 523 bin yeni dosya gelmiş. Geçen seneye göre yüzde 25 artmış. Türkiye’nin cari açığı haziran ayı itibariyle 3 buçuk milyar dolar” dedi.
Savaş konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:“Konut fiyatları 1 yılda yüzde 145,5 arttı. Enflasyonun nerdeyse iki katı. 100 metrekarelik bir ev ortalama 1 milyon 200 bin lira civarında. İnşaat malzemeleri yüzde 100’e yakın artmış. Sadece ekonomi değil eğitim, hukuk sistemleri çok kötü durumda. Tablonun düzelmesi için kısa, orta ve uzun vadeli projeler gerekli. Her alanda plan program yapılmalı. Liyakat sistemi esas olmalı. Kurumlar arası iletişim güçlenmeli ve diyalog oluşmalı. Muhalefet bu tabloyu düzeltmeye hazır.” 
Lütfü Savaş, programın ilerleyen dakikalarında Tosyalı ailesine kararnameler ile ve bakanlıklar tarafından büyük imtiyazlar verildiğini ifade etti.
“HATAY’DAKİ ARAZİLER TARIM VASFINI YİTİRİR Mİ?”
Kentteki tarım ve orman arazilerinin vasfının yitirildiği iddia edilerek Tosyalı ailesine verildiğini açıklayan Savaş, “Hatay gibi bir yerde araziler tarım vasfını yitirir mi? İki kez mahsulün alındığı, toprağın bereketli ve yağışın verimli olduğu bir yerde tarım arazisi vasfını yitirir mi? Tarım Bakanlığının işi üreticilerin ürününe destek, onların önünü açmak, pazarla konusundaki sıkıntıları gidermektir. Tarım Bakanlığı arazilerin vasfını yitirdiği hükmünü vermek için kurulmamıştır” dedi.
“BİR AİLE ORMANDAN VE DENİZDEN DOĞAYI KATLEDİYOR”
Konuyu geniş şekilde değerlendiren Savaş, “Denize kimsenin haberi olmadan 80 dönüm dolgu yaptılar. Aynı aile 135 dönümlük orman arazisine antrepo yapmak için 1/100000’lik imar planını değiştirmek istedi.. Biz bunu görüşürken bakanlıktan onay çıkardılar. Bir aile ormandan ve denizden doğayı katlediyor. Orman kentsel dönüşümü yapılırken dosya hazırladık. Bakanlığa sorduk. Bizden görüş alınmadan karar verildiği için itiraz ettik. Bakanlık itirazımızı reddetti. Konuyu yargıya taşıdık. Konu yargıdayken ve itirazımız devam ederken şirket ormanda çalışmalarına başladı” ifadelerini kullandı.
“BEN HATAY HALKININ BAŞKANIYIM, BİR AİLENİN DEĞİL”
Aynı ailenin Zonguldak’ta yapacağı gübre üretim tesisi için kararname çıkartıldığını ve birçok imtiyaz verildiğini de sözlerine ekleyen Savaş, “135 dönüm orman arazisi, 80 dönüm deniz ve 500 dönüm sanayi arazisi almışsın. Bu desteği sıradan bir vatandaş istese alabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece bir aileye ait değil. Tüm imtiyazların tek bir aileye verilmesi herkesi rahatsız ediyor. Ben Hatay halkının başkanıyım sadece bir ailenin değil. Biz sadece Hatay halkının refahı için çalışırız. Sadece birkaç ailenin zenginliği için değil. O orman Hatay halkının ve ülkemiz vatandaşlarının ormanıdır. Bu işi yargıya taşıdık  sonuna kadar da taşıyacağız” diyerek sürecin takipçisi olacağını belirtti.
SAVAŞ’TAN SAMİMİYET AÇIKLAMASI
Lütfü Savaş, iktidarın Hatay’daki milletvekillerine ve il başkanına seslendi. Şehrin 2020 yılında 12 milyar lira verdi ödemesine rağmen 2021’de 549 milyon liralık yatırım aldığını belirten Savaş, “25 milyar lira vergi öderken bu sene 670 milyon liralık ödenek ayrıldı. Kişi başı gelirimiz 7 bin 202 dolardan 5 bin dolara düştü. İktidarın buradaki temsilcileri samimi olsa 25 milyar vergi vermişiz 670 milyon hizmet ayırmışsınız diye itiraz ederdi. Siz başka şehrin vekili misiniz? Siz bunu nasıl hak görüp izah ediyorsunuz? İnsanlar sizden bunun cevabını bekliyor” ifadelerini kullandı.
Savaş, son iki meclis toplantısına gündeme gelen, Turunçlu Arıtma Tesisi ile Hassa İçme Suyu ve Kanalizasyon şebekelerinde kullanılacak JIKA kredisine de açıklık getirdi.
“İKTİDAR PARTİSİ İL BAŞKANINDAN MEMNUNUM. PARTİSİNİ İKİNCİ SIRAYA DÜŞÜRDÜ”
JIKA’dan çok düşük faizli 416 milyon liralık kredi bulduklarını belirten Savaş, “Artan maliyetler sebebiyle İller Bankası kredide revize istedi. Konu bunun için tekrar meclis gündemine geldi. Ancak ilk görüşmede evet oyu veren Hassa Belediye Başkanı ve Hassalı meclis üyeleri daha sonra ret verdi. İktidar partisi il başkanı hem ayaklarımıza taş bağlıyor hem hizmet etmiyorsun diyor. Ama ben iktidar partisi il başkanından memnunum. Çünkü o gelmeden önce partileri birinci sıradaydı. Şimdi ikinci sırada. Tarihe talihsiz vaka olarak geçecek. Ve tarihe adının talihsiz kişi olarak yazdıracak” dedi.
İLİMİZDE KENDİ İLÇESİNE HIZMETE “HAYIR” OYU VEREN BAŞKAN VAR
Krediyi ilk haliyle kullanabilme ihtimallerinin de olduğunu söyleyen Savaş, “Eğer biz 416 milyon lirayla yaparsak belki de Hassa’daki çalışmayı yapamayacağız. Hassa’da içme suyu ve kanalizasyon yapılmazsa 5 mahallenin yaşadığı sıkıntı onları mutlu mu edecek? Kendi ilçesine hizmete hayır diyen belediye başkanı ve il başkanı çok büyük günah işliyor? Hatay halkı bir kez daha aday olursak rahat çalışacağımız bir meclis de bize vermeli” diye konuştu.
“SADECE DEMAGOJİ YAPIYORLAR” 
Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan Samandağ Karaçay Barajı hakkında ise Savaş, “Karaçay Barajı işi şovla değil hakikatle olmalı. Valilik, Belediye ve DSİ arasında olması gereken konu milletvekillerinin şovuna dönüştü. Orası 1995’te projelendirildi, 2009’da temeli atıldı. 2012’de bitecek dendi ama daha içme suyu isale hatları bitmiş değil. Kuşalanı’na 30, Samandağ’a 50 litre su veriyorlar. Biz zaten Samandağ’a saniyede 200 litre su veriyoruz. Ve bütün şebekeyi yeniledik. Kamulaştırma için gecikme yaşandığı söylendi. 16 ay önce, geçen sene nisan ayında biz kamulaştırıp verdik. Sadece demagoji yapıyorlar” diyerek iktidara bir kez daha yüklendi.
Lütfü Savaş, Samandağ Devlet Hastanesi’nin de söz verilen tarihte açılmadığını vurguladı. 
Savaş, “Hastaneyi nisan ayında açacaklardı ama muhtemelen önümüzdeki nisanda açarlar. Yolu yapmadılar dediler. Yolu da bitirdik. Karayollarının kamulaştırması vardı. Ama yapmadılar. 5 metrelik yolda iki ambulans karşılaşırsa ne olur? Daha Samandağ’ın çevre yolunu bitiremediler” dedi. 
Lütfü Savaş, iktidar temsilcilerinin baraj ve göletler hakkında halkı yanılttığını da savundu.
“REYHANLI BARAJI’NDA KOYUNLAR VE KEÇİLER OTLUYOR”
İktidarın bitirdik dediği Reyhanlı Barajı’nda koyun ve keçilerin otladığını söyleyen Savaş, “Reyhanlı Barajı’nı bitirdik diyorlar. İçinde koyunlar keçiler otluyor. 5.5.2015’te açacağız dediler. Pirinçlik’te baraj yaptık dediler ama orası gölet. Göleti bile yapamadılar. Sayın Cumhurbaşkanımıza 6 baraj, 3 gölet yaptık diyorlar. Hani nerede göstersinler. Reyhanlı’daki çiftçi bizim verdiğimi suyla tarlasını suluyor. 12 liraya mal ettiğimiz suyu 1 liraya satıyoruz. Amaçları HATSU’yu hizmet edemez hale getirmek. HATSU’nun kazandığı para elektrik faturasına yetmiyor. Neden batırmak istiyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
Savaş, iktidar temsilcilerine Mersin-Gaziantep hızlı tren hattına Hatay’ın neden dahil edilmediğini sordu. 
“İKTİDAR VEKİLLERİ HAREKETE GEÇMELİ. HATAY NEDEN HIZLI TREN HATTI DIŞINDA BIRAKILDI?”
İktidar vekillerinin neden harekete geçmediğini anlamadığını söyleyen Savaş, “Mersin-Gaziantep hızlı tren hattı için neden vekiller harekete geçmiyor. Hatay neden hızlı tren hattı dışında bırakılıyor? Edirne’den başlayan otoban Sarımazı’da bitiyor. 21 yıllık iktidarın temsilcileri ne yapıyor bu konuda? 21 yıllık iktidar Amanos Tüneli’ni bitirsin. Hızlı tren projesine Hatay’ı dahil etsinler. Yayladağı ve cilvegözü yollarını bitirsin. İskenderun’da kaçış rampası hala yapılmadı. Siyaset, çözüm bulma, yönetme ve ileri götürme sanatıdır. Bunların yaptığı siyaset değildir” açıklamalarında bulundu.
Savaş konuşmasının sonunda iktidarın EXPO 2021 Hatay’a destek vermediğini bir kez daha yineledi.
SAVAŞ’TAN SEZAR’IN HAKKI SEZAR’A
Savaş son olarak Hatay Deniz Otobüsü seferlerine de iktidarın direndiğini belirterek “Sayın Valimiz yer tahsisi ve milletvekili Abulkadir Özel Bey de izinler konusunda bize destek oldu. Kendilerine bir kez daha teşekkür ederim. Ama diğerleri bu projeye direndi. Hatay, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kalesi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemize son emanetidir. Onun için HADO’nun Akdeniz sularında bayrağımızı dalgalandırması çok mühimdir. 3 ayda 13 binden fazla yolcu taşındı KKTC’ye” dedi.

 


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —