CHP'nin cumhurbaşkanı aday adayı, İBB Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu Adana'da açıklamalarda bulundu. Suriye'deki çatışmalar hakkında konuşan Ekrem İmamoğlu "Türkiye masa kurması gereken ülke olması gerekirken çoğu masalarda sandalye bulamaz durumdadır. Bu endişe vericidir. Yanı başımızda olan yürütülen bu süreçten yarın başka milletleri ilgilendirmez ama bizim yüzlerce yılımızı etkileyecek oluşumlardır. Türkiye şiddetin son bulması ve Suriye'de barışın tesisi için Suriye'de yaşayan her insanın özgürce yaşayacağı bir devlet oluşturması için çabalara öncülük etmek zorundadır. " dedi.
Adaylık süreci ve seçim hakkında da konuşan İmamoğlu "Ben suçumu biliyorum, 2014'ten beri tek suçum var sandıkta yenilmemek. Sana yenilmeyeceğiz. O sandık gelecek seni evine gönderecek. " ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu açıklamalarında şunları söyledi:
Kuruluş ve kurtuluşun partisinden CHP'den aldığımız güçle hep birlikte başaracağız. Sevgili dostlarım çünkü tıpkı dün olduğu gibi bugün de her zaman CHP'nin imzası vardır. Sevgili yol arkadaşlarım Mustafa Kemal Atatürk'ten aldığı güç ve ilhamla her zaman yol göstericisi olan CHOP yine tarihin önemli bir kavşağında muazzam bir görev üstleniyor. Milletimiz yalnızca ayrıcalıklı bir zümrenin çıkarlarını önemseyen bu iktidar yüzünden perişan haldedir. Zenginleşmenin yolu fakirin üstüne basmaktan geçiyor. Vatandaşlarımız ayrıştırılıyor. Eğitim, sağlık hukuk yargı sistemi paramparça. Bu durumdan çıkışı yolu ise yine CHP'dir. Sevgili yoldaşlarım bunu unutmayın.
CHP'nin sağlığı ekonomiyi yargıyı demokrasiyi en üst seviyeye ulaştırmanın kararlılığının önünde kimse duramaz çünkü biz Cumhuriyet Halk Partililer ne yapmayız biliyor musunuz? Boyun eğmeyiz. Bunu benim can yoldaşlarım güzel insanlarım ön seçimde göstereceğiz.
SURİYE'DEKİ KATLİAMLARA TEPKİ
CHP'li belediyelerin görev alanında yaşayan yurttaşlar da diğer partilerin görev alanında yaşan yurttaşlar da bizim yurttaşımız. Bu memleketin her bir milimetre karesi hepimizin. Ben Diyarbakır'a da Adana'da Mersin'e de eşit hissedarım. Her bir vatandaş eşit hissedar. Biz bu milleti eşitleyeceğiz. Yangın yerinde siyaset olmaz dedik. Yangın yerinde siyaset yapılmaz dedik. Bu kentlerin köyleri hepsi bizim hepimiz aynı memlekette yaşayan insanlarız. Biz öyle bir ahlakı kucaklaşmayı bir olmayı bu memlekete yaşattığımızda nasıl güçlü bir devlet olur biliyor musunuz? Her konuda işte o yüzdendir ki sevgili dostlarım o yüzden ateşin sadece düştüğü yeri yakmasını kabul etmeyiz. O yüzde Suriye'de yaşananlara göz yummayız. Bu yürütülen süreç hem bölgemizi Suriye'yi ama öncelikle ülkemizi etkiliyor. Tabi akrabalıklar var ama biz milletçe mazlumun yanındayız her yerde mazlumun yanında olduk. O yüzde bugün Lazkiye ve çevresindeki çatışmalar Aralık ayından bu yana yaşanan en büyük şiddet dalgasına dönüşmüştür. Özellikle Suriye'de yaşayan Alevilere yönelen şiddet ve sivil halk arasındaki kayıplar ile azınlıklara yönelik katliam ihtimali bizde çok büyük endişe kaynağı olmuştur. Buradan sesleniyorum Türkiye Cumhuriyeti Devleti en baştan söylediğimiz gibi evet Suriye'de güçlü demokratik eşitliğinin ilkesinin korunduğu inanç ayrımı olmaksızın insanları birlikte yaşamaya medeni bir biçimde yaşatmaya yönelik bir devlet kurulmasını isteriz. Türkiye'nin bunu yapması için masada olması ve asla bu yoldan sapmaması gerektiğini söyledik.
"TÜRKİYE MASALARDA SANDALYE BULAMAZ HALE GELDİ"
Türkiye masa kurması gereken ülke olması gerekirken çoğu masalarda sandalye bulamaz durumdadır. Bu endişe vericidir. Yanı başımızda olan yürütülen bu süreçten yarın başka milletleri ilgilendirmez ama bizim yüzlerce yılımızı etkileyecek oluşumlardır. Türkiye şiddetin son bulması ve Suriye'de barışın tesisi için Suriye'de yaşayan her insanın özgürce yaşayacağı bir devlet oluşturması için çabalara öncülük etmek zorundadır.
"YURTTA SULH CİHANDA SULH"
Zaten Atatürk'ün bize bıraktığı dış politika da bıraktığı ilke budur. Yurtta sulh cihanda sulh ilkesidir.
ERDOĞAN'A SESLENDİ
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a isim vermeden seslenen İmamoğlu, şunları söyledi:
"Ey ilgili şahıs, bak ben senin dediğin gibi şantaj, montaj demiyorum. Benim arkadaşlarım eğer en ufak bir haksızlığa, hukuksuzluğa karışmışsa bütün dosyaları açın, bütün bilgileri kamuoyuyla açıkça paylaşın. Milletimiz görsün, hodri meydan! Elinizde ne varsa dökün diyorum. Ama öyle uydurma, gizli tanık beyanları, o geçmişteki FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmeyin. Mertçe, hakka, hukuka uygun olarak yapın. Senin savcıların sorsun, benim arkadaşlarım yanıtlasın. Hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş canlı yayında bu millete izletmeye var mısın, var mı yüreğin, var mı cesaretin! Ufacık da olsa vicdan kırıntın varsa bu meydan okumaya yanıt verirsin. Bir derdiniz varsa benimle ben buradayım! Tam karşındayım
"2014'TEN BERİ TEK SUÇUM VAR SANDIKTA YENİLMEMEK"
Adamın biri de korkuyor gelip biri koltuğuna oturacak diye. O koltuk senin değil, milletin. Bu millete yanlış yapan benden korksun kardeşim. Bu millete çok yanlış yapmışsan benden kork. Ben suçumu biliyorum, 2014'ten beri tek suçum var sandıkta yenilmemek. Sana yenilmeyeceğiz. O sandık gelecek seni evine gönderecek.