Tarih: 27.10.2024 10:25

DEVLET BAHÇELİ, ÖCALAN ÇAĞRISININ ARDINDAN İLK KEZ KONUŞTU

Facebook Twitter Linked-in

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşması çağrısını yaptıktan sonra ilk kez konuştu.
Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen ‘Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu’nda açıklamalarda bulunan Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Merhum Ziya Gökalp'i doğru tanımak özellikle Türk milliyetçilerin temel önceliği olmalıdır. Bana göre merhum Gökalp layıkınca anlaşılmış değildir. Çağının bütün modern ve pozitif bilgilerini kuyumcu titizliğiyle inceleyen bilim insanıdır. Bu çalışmaları ve hayranlık uyandıran çalışkanlığı, onu bir adım öne taşımış ve gıpta ile takip edilen Türk filozofu yapmıştır. "

 “Şu sözler merhum düşünürümüze aittir; Türkler ile Kürtler bin yıllık bir ortak din, ortak tarih ve ortak coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlardan birleşmişlerdir. Bugün ise ortak düşmanlar ve ortak tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir kararlılıkla kurtulabilirler. O halde büyük bir inançla diyebiliriz ki; Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır.

Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Merhum Gökalp 25 Aralık 1922 tarihinde Küçük Mecmua’da yayınlanan bir makalesinde milletin ne olduğunu anlatmak için öncelikle ne olmadığının tetkik edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Ona göre, ilk olarak millet coğrafi bir zümre değildir. İkinci olarak ırk ve kavim değildir. Üçüncü olarak bir imparatorluk dahilinde müşterek siyasi hayat yaşayanların mecbu değildir. Dördüncü olarak bir şahsın kendisini keyfine ve çıkarına uyarak mensup gördüğü bir cemiyet de değildir. Milletin teşekkül ve tekamülünde diğer mühim unsurların yanı sıra eğitim, kültür ve duygudaşlığı işaret eden odur.”

"Türkler her felaket zamanında içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edilecekler ve bu kahraman Ergenekon Destanı'ndaki bozkurt gibi onları selamete ulaştıracaktır. İşte o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Milli Mücadele de ikinci Ergenekon sürecidir. Aziz Atatürk'ün 'fikirlerimin babası' dediği Ziya Gökalp vatanın ve milletin en sıkıntılı döneminde yazdığı Büyük Azim manzumesinde ise şöyle sesleniyordu; Hakka razı bir kavimiz, mefkuremiz adalet. Namert bir düşman bizi ezmeye etti niyet. Milletçe verdik karar, ya istiklal ya hürriyet. And içtik, ebediyen silahlı kalacağız, vatanın her taşını düşmandan alacağız."

 “Aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışa girmedik, girmeyiz. Hiç kimse bizimle Türklüğe hizmet kulvarında yarışa girmesin. Hiç kimse ispat edemeyeceği şovlara, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesin. Heveslerini kursağında teker teker bırakır, burunlarından fitil fitil getiririz. Makam ve mevkii için vicdanlarını satanaları adam yerine bile koymayız."

 "Sınır ihlali, sinir ihlali yapmaktan kötürüm emel sahiplerinin derhal sakınması iç barış için uyarımdır. Terör örgütlerini sahaya süren siyonist alçaklık asla başaramayacaktır. Milli sanayimize tetikçi katilleriyle saldıranların çabası boşadır. Bu hususta gece gündüz çalışıp düşman oldukları deliğe çevirmek, kanlı eylemleri püskürtüp yükseldikçe yükseltmek milli vazifemizdir. Soykırımcıların demir kubbeleri varsa bizim de iman dolu göğsümüz gibi serhaddimiz vardır. Gece saatlerinde İsrail'in misilleme bahanesiyle İran'a yaptığı saldırı operasyondur. İran'ın vurulması bölgesel refleksleri doğacak, irili ufaklı tepkileri, tırmanan gerilimin hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur. Adım adım vatanımıza ulaşacak ve musallat olacak Davud koridorunu aktif etmek için fırsat kollayanların ABD destekli İran saldırısı ara bir istasyondur. İran'a yapılan saldırıyı kınıyorum. Milli güvenliğimizin pamuk ipliğine baplı olmaması için birliğimizi ve dirliğimizi güçlendirip ayrık otlarının temizlenmesini acil zorunluluk görüyorum."

 “İstihbarat tezgahlarına müracaat ediyorlar. Lütfen uyanık olalım. Birbirimizden korkmamız projelendiriliyor. TUSAŞ tesislerine yapılan terör saldırısı PKK'nın kimlerin maşası olduğunu açıklıkla gözler önüne sermiştir. PKK, Türk'ün de Kürt'ün de hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. Bölücü terör örgütü PKK'nın efendileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın BRICS Zirvesi'ne katıldığı gün, bizim de salı günkü tarihi çıkışımızın hemen ardından Türkiye'ye terör baronlarının talimatıyla kanlı mesaj vermiştir. Bu kanlı mesaj, ayaklarımızın altında çiğnenmiştir.

Yeni yüzyılda terörsüz Türkiye, huzurlu Türkiye'ye, müreffeh ve muasır Türkiye'ye hep beraber ve el ele ulaşacağımıza inanıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın terörü kaynağında yok etme, terör devletinin kurulmasını engelleme mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağımızı kararlı şekilde ilan ediyorum."
 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —