CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, AK Parti Hatay Milletvekili Kemal Karahan'ın "Hatay'da 100 okul yapıldı" sözlerine yanıt verdi. Özçağdaş, "Hatay'da 6 Şubat 2023 tarihinden sonra temelini attığınız, tamamladığınız okulları varsa gelin beraber dolaşalım. Prefabrik olmayan, kalıcı olan yıllarca çocukların hizmet alacağı güvenlikli kışın yazın sıcaktan soğuktan etkilenmeyecek okulları bana gösterin, temelini atıp bitirdiğiniz 100 okulu bana gösterin görevimden çekilirim. Bu halkı kandırmayın" dedi.
CHP, eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekmek için başlattığı "Eğitim Maratonu" programı kapsamında farklı illerde "Eğitim Buluşmaları" düzenliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş'ın başkanlığındaki CHP heyeti, Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep'in ardından Adıyaman'ı ziyaret etti. CHP heyeti, Adıyaman Vali Yardımcısı Ali Erdoğan ile Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mehmet Keleş ile görüştü.
Özçağdaş, daha sonra 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Erdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde açıklama yaptı.
Adıyaman'da yıkılması gereken 111 ağır hasarlı okulun bulunduğunu belirten Özçağdaş, "Erdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin önündeyiz. Arkamda gördüğünüz liseye ağır hasar verildikten sonra şimdi yıkım kararı alındı. Adıyaman'da depremden 18 ay geçtikten sonra hâlâ yıkılmamış 2 bin bina var. Belediye başkanımızla yaptığımız görüşmede aldığımız bilgilerle henüz yıkımı bile gerçekleştirilmemiş 2 bin bina var. Değil yapılması, yıkılması bile başarılamamış. Bunun bir örneği de arkamızdaki okul. Maalesef okula da rahatlıkla girdik. Çocuklar da gelebilir. Gördüğünüz gibi son derece güvenlik açısından tehdit oluşturuyor. Buradan kamu görevlilerini uyarıyorum. Buranın derhal bir inşaat alanı olarak kapatılması lazım. İçeriye giriş çıkışın engellenmesi lazım. Adıyaman'da sabahtan bu yana çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çok sayıda sorun var, depremin en çok yıktığı en çok zarar verdiği illerimizden birisi Adıyaman. Adıyaman belediye başkanımız yoğun bir çalışmayla kenti ayağa kaldırmaya çalışıyor. Temiz su getirmeye çalışıyor, asfaltlamaya çalışıyor. Kentin diğer belediye hizmetlerini toparlamaya çalışıyor. Şimdi gördüm ki özellikle yeni eğitim öğretim yılına yönelik bazı hazırlıklar var. Valilik de rektörlükle de konuştuk. Üniversitemizin hazır olduğunu gördüm. Tesislerinin yüz yüze eğitime hazırlandığını gördüm. Bundan çok mutlu oldum. Olumlu işleri de aktarmak gerekir. Belediyemizin özellikle üniversite bölgesinde kentin merkezlerinde asfaltlama yaptığını gördüm ve bunun öğretim yılı başlamadan önce tamamlanacağını gördüm. Bunları da Adıyaman adına oldukça sevindirici olduğunu söylemek isterim. Adıyaman'da 111 okulun yıkılması gerekiyor. Böyle bir karar alınmış. İnşaatı başlamış olan 27 okul var. 6 Şubat 2023 depreminden önce başlamış olan ve bunlardan bir tanesini tamamlandığını duydum" dedi.
"Bu halkı kandırmayın"
Özçağdaş'ın Hatay'da yaptığı basın açıklamasında "Hatay'da 210 okul yıkılmış ama 18 ayın sonunda yaptırılmış bir tek okul yok" sözlerine AK Parti Hatay Milletvekili Kemal Karahan, "Hatay'da 100 okul yapıldı" sözleriyle yanıt verdi.
Özçağdaş, konuya ilişkin şunları söyledi:
Birkaç gündür iktidar medyası ve iktidarın bazı milletvekilleriyle Hatay üzerinden başlayan bir tartışma yaşıyoruz. Bu arkadaşlarımıza Hatay'da dedim ki 18 ay geçti tam 18 ay. 18 aydan bu yana temelini atıp bitirdiğiniz okul yok. Bugün bir Hatay milletvekilimiz Sayın Kemal Karahan '100 okul bitti' demiş. Hayırseverlerin, şirketlerin, derneklerin, vakıfların yaptığı 88 prefabrik okulun olduğunu söyledim. Devlet tarafından kalıcı, kışın soğuktan, yazın sıcaktan etkilenmeyen gerçek okulların, kalıcı okulların, güvenli okulların hiçbirisinin tamamlanmadığını söyledim. Sayın vekil 4 resim koymuş; Antakya Büyükdalyan Tüm Kalplerde İlkokulu. Bunu sağ olsun bir sigorta şirketimiz yapmış prefabrik. Reyhanlı Anadolu Lisesi'nin resimleri konmuş. Depremde hasar görmüş tadilatı bitmemiş, hâlâ da öğrenci alınmamış buraya. Hangi okula ait olacağı da belli değil. Hiç öğrenci alınmamış bugüne kadar. Dr. Mustafa Gençay Anadolu Lisesi'ni koymuşlar. Bu yeniden yapılmış bir okul değil. Hafif hasar almış boyası badana yapılmış kütüphanesini de youtuberlar, sponsorlar yenilemiş ama eski bir okul bu. Dörtyol Numuneevleri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi konulmuş, inşaatı devam ediyor. Vali, 30 temmuz'da ziyaret etmiş X hesabından valiliğin videosu var. Hiç öğrenci alınmamış sayın milletvekili. Sayın Yusuf Yekin'i tebrik ediyorsun, aranızda tebrikleşin. Cevap veriyorsunuz 100 okul bitirdik diye ben de buradan size cevap veriyorum. Hatay'da 6 Şubat 2023 tarihinden sonra temelini attığınız, tamamladığınız okulları varsa gelin beraber dolaşalım. Prefabrik olmayan, kalıcı olan yıllarca çocukların hizmet alacağı güvenlikli kışın yazın sıcaktan soğuktan etkilenmeyecek okulları bana gösterin, temelini atıp bitirdiğiniz 100 okulu bana gösterin görevimden çekilirim. Bu halkı kandırmayın. Bakın, Adıyaman'da depremden önce temeli atılmış 27 okuldan sadece biri bitmiş. Bu çocukların okullarını almaya ihtiyaçları var. Güvenli okullara ihtiyaçları var."
"Birleştirilmiş okul uygulamasına derhal son vermeniz gerekiyor"
Birleştirilmiş okullar nedeniyle öğrencilerin büyük problemler yaşadığını söyleyen Özçağdaş, şunları kaydetti:
"Her ilde olduğu gibi valiliğimize bu ilde de konut durumunu sordum. Toplamda yapılacak olan 39 bin konut var. 39 bin konuttan kaçının anahtar aldığını sordum, 1500. Ne demişti Sayın Cumhurbaşkanı seçimden önce 'bir yılda herkes evine yerleşecek'. Adıyaman'da 2 bin binayı daha yıkamamışlar 39 bin konuttan 1500'ünün anahtarını dağıtmışlar. Rakamlarla konuşuyorum. Rakamları valiliklerimizin resmi web sitelerinden alıyorum. Sayın valilerimize soruyorum, rektörlerimize soruyorum, iyi işler varsa tebrik edelim. Siz açıklama yapınca gerçekleri örttüğünüzü mü zannediyorsunuz, bu halkın bunları görmediğini zannediyorsunuz? Adıyaman halkının sokaklarda dolaşmadığını mı zannediyorsunuz? Adıyaman halkının, Hatay halkının, Malatya'nın, Antep'in, Maraş’ın toptan yurt dışına göç ettiğini zannediyorsun işte burada. Buyurun beraber dolaşalım gelin anlatın. Twitter'dan şuradan, buradan laf yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Muhalefetin görevi nedir? Muhalefet toplumsal ihtiyaçları görünür hale getiren, çözüm önerileri getiren kurumsal yapılardır. Ben bunu söylemek zorundayım. Ankara'da rahatınız kaçıyor olabilir. Kaçsın. Gerçekleri bu halktan gizleyemeyiz. Burada belediye başkanımız çalışıyor, il başkanımız çalışıyor, vekillerimizle il il geziyoruz. Ben size gerçekleri söylemeye devam edeyim. Bakın, burada 70 tane birleştirilmiş okul var. Günlerdir söylüyorum 70 birleştirilmiş okul demek; bu çocukların 2 şık var ya ilkokulda haftada 60 saat, ortaokulda 70 saat lisede 80 saat ders kaybına yani 4 yılda bir yıl ders kaybına neden olacak ya da Adıyaman’ın bazı yerlerinde yapıldığı gibi sabah çok daha erken saatte 6 buçuk 7 gibi akşam çok daha geç saatte çocukların okumasına neden olacak. Teneffüsler 10 dakikaya inecek. Sabahın ne akşamı karanlığında küçücük çocuklar okullara gidecek ve o yorgunlukla derslerini öğrenmeye çalışacak. Bu öğrencilerimiz servislerinde sorun yaşayacaklar. Yürüyerek gidiyorlarsa güvenlikte sorun yaşayacaklar. Birleştirilmiş okul uygulamasına derhal son vermeniz gerekiyor. Sayın Bakan'a sesleniyorum, 70 değil 7 tane olsun 7 değil bir tane olsun bile sorundur. Dolayısıyla Hatay'da olduğu gibi Gaziantep'te olduğu gibi Kahramanmaraş’ta olduğu gibi Adıyaman'da olduğu gibi yarın Malatya'da öbür gün Kilis'te olacağı gibi birleştirilmiş okul sorununu dile getirmeye devam edeceğim."
"Çok basit insani taleplerde bulunuyoruz"
Konteynerlerde yaşayan öğrencilerin çalışma ortamı, internet, ulaşım ve beslenme gibi konularda zorluklar yaşadığına dikkat çeken Özçağdaş, "Tadilatı yapan okullar var Adıyaman'da bazı okulların tadilatı yapılmış. Gitmişler, bakmışlar Bakanlık mensupları. Tamam demişler, tadilatını yapalım. Şimdi bu okullar güçlendirilme yapılacakmış. Ya hiçbir işi doğru yapmıyorsunuz. Söyleyince üzülüyorsunuz, kızıyorsunuz kaynakları boşa harcıyorsunuz işte arkamdaki okul gibi. 2 sene sonra hâlâ yıkılmamış okul. Burada hayalet gibi duruyor. Çocuklarımız konteynerlerde yaşama durumundalar. Siz bir yılda eve yerleşeceğiz sözünü verdiniz ve tutmadığınız için. 21 metrekarelik konteynerlerde ortalama 2 kardeş, 3 kardeş, 4 kardeş bu bölgenin yapısı böyle. Anne babayla beraber 5 kişi, 6 kişi, 7 kişi, 8 kişi o 21 metrekarede. Tuvaleti, duşu, banyosu, mutfağı, yatak odası dahil yaşamaya çalışıyorlar. Bu çocuklar burada nasıl sağlıklı çalışacaklar, nasıl derslerini hazırlanacaklar? İnternetle ilgili büyük problemleri var. Sabah saatlerinde her görüşten sendika geldi. Hepsi diyor ki konteyner kentlerde internet sorunu var. Çalışma ortamı yok. Buradan yetkililere sesleniyorum, bu konteyner kentlerini internet sorunu çözelim. Gerçi sayın bakan internet faturalarını ödediği için üzgün. Geçtiğimiz günlerde bir kentte açıklama yapmıştı. ‘Internet faturalarını biz ödüyoruz’ dedi. Okulların internet faturalarına hangi bakanlığın ödemesi gerektiğini bilmiyorum eğer Milli Eğitim Bakanlığı değilse ama bir zahmet konteyner kentlerdeki internet problemini çözelim. Başka bir sorun, burada oturan çocuklar bu birleştirilmiş okullar nedeniyle konteyner kentlerden uzaktaysa servisleri, ihtiyaçları karşılanmadığı için ulaşım problemi var. Bu çocuklarımızın psikososyal desteğe ihtiyaçları var. Öğrencilerin var, öğretmenlerim vardı. Bunun için derhal Milli Eğitim Bakanlığının ve ilgili bakanlıkların, sağlık Bakanlığının tüm toplum kesimlerini kapsayan halk temelli yaygın bir psikososyal destek programını harekete geçirmesi için çağrıda bulunuyorum. Aile Bakanlığı’na çağrıda bulunuyorum. Bu 3 bakanlığımızı göreve davet ediyorum. Engellilerle ilgili sorunlar var. Engelli çocuklarımızın okula erişimiyle ilgili, okul hizmetleriyle ilgili sorunlar var. Her ilde söylüyorum, yoksulluktan kaynaklanan yaratmış olduğumuz ekonomik krizden kaynaklanan beslenme sorunu var. Bunun ötesinde bir bardak temiz su verilmiyor. Temiz su problemi olan bu illerde çocukların çeşmelerden su içmesi bekleniyor. Temiz su servisi yapmanızı bekliyoruz. Çok basit insani taleplerde bulunuyoruz" diye konuştu.
"Neden kamu görevlilerine ek özlük hakları vermiyorsunuz?"
Ülkenin tamamında olmasa bile en azından deprem bölgesinde ücretli öğretmen uygulamasına son verilerek, kadro verilmesi gerektiğini belirten Özçağdaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Öğretmenlerimizin bu bölgede sorunları var. 696 tane ücretli öğretmen var. Milli Eğitim bakanımız 696 ücretli öğretmen varsa 696 öğretmene ihtiyaç var demektir. Maliye bakanımızla konuşunuz en azından deprem bölgesinde ücretli öğretmenlik uygulamasına son veriniz. Eğer öğretmen açığınız varsa depremzede özel okul öğretmenlerinden yararlanınız. Depremden önce Adıyaman'da 873 özel okul öğretmeni var. Şu anda bunlardan sadece 133 tanesi çalışıyor. 760 öğretmen işsiz. Ne yapıyorlar? Ege'de, Akdeniz'de komilik yapıyorlar. Tarlalarda işçi olarak çalışıyorlar. Madem burada ücretli öğretmene ihtiyaç var. Madem öğretmen sıkıntısı var o zaman bu özel okul öğretmenlerinden bu deneyimli öğretmenlerden neden yararlanmıyorsun? Bunlara neden kadro açmıyorsunuz? Burada görevlendirmeye ihtiyacımız var. Bu öğretmenlerimizin durumu o kadar kötü ki kötü niyetli bazı sermayedarlar ellerini ovuşturarak ‘öğretmenler kelepir oldu’ diyorlar. 15 gün sigorta 8 bin TL maaş teklif ediyorlar. Bu işler acısı hali size aktarmayalım mı size söylemeyelim mi bunları? Bir evde 3 aile yaşayan öğretmenler var, özel okul öğretmenler içerisinde. Öğretmenlerimizin önemli bir kısmı kentte görevlerine geri döndüler. Eksiklerin bir kısmı tamamlandı ama hâlâ bazı branşlarda eksikler olduğu söylendi. Bunların yaz aylarında tamamlanmasını umut ediyoruz. Konteyner kentlerde yaşayan öğretmenler özellikle yeni gelmiş öğretmenler hak sahibi olmadıklarından kiralıyorlar buraları. Kentte bir kirayla el tutmak isterlerse kiralar çok arttı. Adıyaman'da da arttı, diğer illerde de arttı. Dolayısıyla buralarda sorun yaşıyorlar. Milli Eğitim Bakanımıza, Maliye Bakanımıza sesleniyorum. 6 Şubat depremlerinin yüzyılın felaketi olduğunu söylüyorsunuz. Peki niçin kamu görevlilerine ek özlük hakları vermiyorsunuz? Bu depremin yaşattığı acıları bu depremin yarattığı sorunları bu kamu görevleri ayağa kaldırmayacak mı? O zaman bu kamu görevlilerinin maaşlarına, özlük haklarına neden ek bir deprem tazminat koymuyorsunuz? Neden yaşamlarını daha iyi bir hale getirmiyorsunuz?"