Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Siirt mitinginde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek, “Enişte, pek Siirt’te bakmıyor bu aralar. Çift yol yapılacak denen yerler bitmemiş. Kurtalan-Siirt arası bitmemiş. Enişte, Si
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Siirt mitinginde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek, “Enişte, pek Siirt’te bakmıyor bu aralar. Çift yol yapılacak denen yerler bitmemiş. Kurtalan-Siirt arası bitmemiş. Enişte, Siirt’e bakmıyor. Biz, onları uygun bir yerde indireceğiz inşallah. Beştepe’nin gözü kulağı bu meydanda, merak etmeyin” dedi. Babacan, Siirt Belediyesi’ne 2020 yılında kayyum atanmasına ilişkin, “Demokrasimizin üzerindeki bu kayyum gölgesini kaldıracağız. Milletin iradesine kayyum atanamaz” diye konuştu. Babacan, “Bu ülke büyük ülke, siz Merkez Bankası’nın arka kapısında döviz rezervini yakın. 130 milyar diyorduk ya rakam işte 205 milyar dolar oldu. Yıl başından bu yana 75 milyar dolar daha sattılar. Yazık, günah” dedi.
Ali Babacan; Gaziantep, Gebze ve Yozgat’tan sonra dördüncü mitingini bugün Siirt’te yaptı. Babacan, miting için Siirt’e giderken uçaktaki vatandaşlarla tek tek selamlaştı ve yolculuklarının iyi geçmesini diledi.
Partililer, miting boyunca “Enişte gidecek, Babacan gelecek. Hoş geldin Babacan, güle güle Erdoğan” sloganları attı. Siirt’teki 15 Temmuz Demokrasi Meydan’ında yurttaşlara hitap eden Babacan, şunları söyledi:
“Kadim şehir Siirt, merhaba. Bugün, yüzyıllarca yıldır tüm kimliklere ev sahipliği yapmış topraklardayız, evimizdeyiz ve çok mutluyuz. Siirt, bugün ‘DEVA’ diyor. Seçimin ertesi gün gazetelerde, ‘Beştepe’ye veda, Türkiye’ye DEVA’ yazacak.
“ENİŞTE, SİİRT’E BAKMIYOR”
Enişte, pek Siirt’te bakmıyor bu aralar. Çift yol yapılacak denen yerler bitmemiş. Kurtalan-Siirt arası bitmemiş. Enişte, Siirt’e bakmıyor. Biz, onları uygun bir yerde indireceğiz inşallah. Beştepe’nin gözü kulağı bu meydanda, merak etmeyin. Siirt’ten Trabzon’a, İzmir’den Ankara’ya kadar her yerde DEVA, sandıkları patlatacak. Tüm Anadolu’yu, Trakya’yı adım adım geziyorum, ‘kurtarın’ ifadesi, Türkiye’nin her yerinde bunu söylüyorlar. Bu kabus bitecek. DEVA hareketi, aynı zamanda bir kadın hareketidir. Bakın, meydanlar şahit.
“BUNLAR HER DEFASINDA ÖNÜMÜZE ENGELLER ÇIKARTIP DURUYOR”
Daha önce yaptık, daha da iyisini yapacağız. Haftaya Trabzon’da, ardından Erzurum’dayız. Bunlar, her defasında önümüze engeller çıkartıp duruyor. Gaziantep’te alan veremdiler, Erdoğan aynı gün program koydu. Gebze’de miting yaptık, aynısını yaptılar, ulaşımı en zor tepeyi gösterdiler, tuvaletleri engellediler. Yozgat’ta duyurularımıza izin vermediler, aynı gün Çorum’a program koydular. İşe yaradı mı? Yaramadı. Yılmadık, susmadık.
“DEMOKRASİMİZİN ÜZERİNDEKİ BU KAYYUM GÖLGESİNİ KALDIRACAĞIZ”
Ben, buradan bizi engellemeye çalışanlara sesleniyorum; elinizden geleni ardınıza koymayın, ne yaparsanız yapın, DEVA kadrolarına sökmez, dimdik ayaktayız. Seçim geliyor, sayılı gün çabuk geçer. Sizler yanımızda olun yeter. Etnik kimliği ne olursa olsun bu ülkenin her vatandaşı, bu ülkenin eşit onurlu vatandaşıdır. Demokrasimizin üzerindeki bu kayyum gölgesini kaldıracağız. Milletin iradesine kayyum atanamaz.
“MUSA ANTER DAVASINI ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE DÜŞÜRDÜLER, BİR KEZ DAHA VURDULAR MUSA ANTER’İ”
90’lı yıllar ne demek biliyor musunuz? Musa Anter davasını zaman aşımı nedeniyle düşürdüler, bir kez daha vurdular Musa Anter’i. Tıpkı Roboski’de, Şenyaşar Ailesi’nde olduğu gibi. Biz, bu ülkeyi 90’lara döndürmeye çalışanların karşısında dururuz.
“BİZİM İÇİN ASIL MESELE DEVLETİ ÇETELERDEN TEMİZLEMEKTİR”
Bizim için asıl mesele, devleti çetelerden temizlemektir, kamu kaynaklarının yandaşa peşkeş çekilmesini engellemektir. Asıl mesele, 783 bin kilometrekarelik vatan topraklarında özgürlüğün ve adaletin türküsünü her yerde söylemektir. Bu iş, azim meselesi, azim. Biz, bu yola özgür ve zengin bir Türkiye için çıktık. Biz, devleti milletin hizmetkarı yapacağız.
Bu milletin vicdanı çok güçlü. Bu seçimi kim kazanacak, biliyor musunuz? Çocuğunun beslenme çantasını dolduramayan analar, babalar kazanacak. Asgari ücret dahi alamayan, sigortasız çalışamayan emekçilerimiz kazanacak. Kıt kanaat imkanlarla okumuş ama iş bulamayan üniversite mezunları kazanacak.
Yazık ettiler ülkeye. Merkez Bankası’nı boşalttılar, devletin kasasını boşalttılar. Merkez Bankası’nı borçlu duruma düşürdüler. Bu seçimi, ayrımcılığa uğrayanlar kazanacak. Bu seçimi, yarınları karartılan gençler kazanacak, iktidarın görmezden geldiği milyonlar kazanacak. Bu seçimi, özetle DEVA kadroları kazanacak, Türkiye kazanacak.
“KRİZ İKLİMİNİ 6 AY İÇERİSİNDE BİTİRECEĞİZ, 2 YIL İÇİNDE ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRECEĞİZ”
Unutmayalım; bir yanlış bir başka yanlışla düzeltilmez. Her şeyi hukuk içerisinde yapacağız. Başkaları hukuku yok sayabilir, ama biz onlarla da mücadeleyi hukuk içerisinde vereceğiz. Göreve gelir gelmez, öncelikle şu ekonomik krizi çözeceğiz. Bu kriz iklimini 6 ay içerisinde bitireceğiz, en geç ikinci yılda da enflasyonu tek haneye indireceğiz. Ben, bu ülkede iki tane büyük ekonomik krizi çözen ekibin başında oldum. Bir ekonomik kriz çıktı mı, çözecek ekibimiz var. Nerede kriz var, onu çözecek ekibimiz var. İki tane büyük krizi çözen başka kadro varsa buyursunlar çözsünler, ama yok. Bu hükümetin anlamadığı şu; hukuk, adalet olmadan ekonomi olmaz. Eğitim sistemi çökerken siz ekonomiyi ayağa kaldıramazsınız. Bu sene 105 bin gencimiz kaydını yaptıramadı. Kendisine KYK yurdu çıkmayan öğrencilerimizin özel yurtlara vereceği para korkunç.
“MADEM KERAMET İMZADA, ATIN DA ŞU ENFLASYON DÜŞÜVERSİN”
Geçen Siirt’te geldiğinde Sayın Erdoğan benim için, ‘Yahu sen ne yaptın, imzayı ben attım’ diyor. Ne zaman konuşsa öfke, hakaret. Kaybediyor. Burada bana ve arkadaşlarıma yönelttiği hakaretleri sizin vicdanınıza da havale ediyorum. Tam 4 yıldır bu ülkeyi tek imzayla yöneten siz değil misiniz? Seçime kadar tek yetkili siz değil misiniz? Madem keramet imzada, şöyle bir imza atın da şu enflasyonu düşürüverin diyorum. Yapamaz. Ağzıyla kuş tutsa yapamaz. Her gün hukuku, adaleti çiğneyip ekonomiyi düzelteceğini sanıyor. Bugünleri sadece kötü bir rüya olarak hatırlayacağız. Cebimizdeki paranın değerini koruyacağız.”
Elindeki 200 lirayı gösteren Babacan, şöyle devam etti:
“200 LİRA, 2009’DA 123 DOLAR EDİYORDU, BUGÜN 11 DOLAR. ARADAKİ FARK 112 DOLAR”
“Merkez Bankası, bu 200 lirayı 2009 yılında bastı; 2009’da 123 dolar ediyordu, bugün 11 dolar. Aradaki fark 112 dolar. Herkesin cebindeki 200 liradan bu 112 dolar nereye gitti diye soruyorum? Kim aldı diye soruyorum? Beştepe; Siirt soruyor… Şu fakirleşmeye bakın, paramızın erime hızına bir bakın. Bu millet sabahtan akşama kadar boşuna mı çalışıyor? Kur korumalı mevduat diye bir şey çıktı. Erdoğan, ‘Bankada parası olanlar mağdur oluyor, onların mağduriyetini gidermek için bunu yapıyoruz’ dedi. Şu kafaya bakın. Bankada zaten parası olanların parasını dövize endeksleyen Beştepe’ye soruyorum. Son 3-4 yıldır Türkiye’de çok büyük bir servet transferi yaşanıyor, yoksuldan zengine servet transferi. Sosyal devlet böyle mi olur? Emekli maaşını da asgari ücreti de çiftçimizin gelirini de dövize endeksle bakalım.
“BU YOKSULLUĞUN BELİNİ KIRACAĞIZ. ASGAR GELİR DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Bu yoksulluğun belini kıracağız. Türkiye’de artık yoksulluk intiharları var. Körpecik gençler kendi canlarına kıyıyor. Biz, gençler için umudun sesi olacağız. Biz, umudun sesi olmak zorundayız. Mutlak yoksulluğu sıfırlayacağız. Zamanında yaptık. Sosyal yardım sistemini güçlendireceğiz; devletin lütfu olamayacak, vatandaşımızın hakkı olacak. İhtiyacı olan bütün vatandaşlarımıza ulaştıracağız, parti ayrımı yapmayacağız. İhtiyaç sahiplerine asgari gelir desteği sağlayacağız. Diyelim ki beş kişilik aile, o aileye girmesi gereken asgari geliri hesaplayacağız, eline ne geçiyor ona da bakacağız, aradaki farkı devlet olarak ödeyeceğiz. Bizim nihai hedefimiz, tek bir vatandaşımızın bile sosyal yardıma ihtiyacı olmadığı bir Türkiye’dir.
Yeni doğan bebeklerimizin 2 yaşına kadar süt, bez, mama gibi temel ihtiyaçlarını biz devlet olarak karşılayacağız. Okula giden hiçbir gencimiz maddi durumdan mağdur olmayacak. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için gece gündüz çalışacağız.
“ENİŞTE, SİİRT’İN ŞU YOL SORUNUNU ÇÖZEMEMİŞ DURUMDA”
Siirt’tin çok sorunları var, hepsini biliyoruz. Tüm ilçelerde sapasağlam kadrolarla her şeyi takip ediyoruz. Bugün Diyarbakır’dan buraya geldim, yollar berbat, araba zıplaya zıplaya gidiyor. Siirt-Kurtalan bölünmüş yolu bitmiyor. Enişte, Siirt’in şu yol sorununu çözememiş durumda. İçme suyu problemi var. Bu güzel ilimizin merkezinde içme suyu problemi olmasını kabul etmiyoruz. Daha çok sözümüz var. İlk kez, DEVA Partisi detaylı eylem planları hazırlıyor. Bizden başka bu kadar detaylı çalışan yok. Türkiye’yi hukukla, adaletle yöneteceğiz. Devletin tek bir varlık sebebi varsa o da adalettir.
DEVA Partisi, çözüm üreten, ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğini bugünden çalışan; ilk 90 gün, 180 gün, 360 günde neler yapacağını tek tek açıklayan bir siyasi partidir. Şimdi söz alma sırası bende. Buradan, Siirt’ten söz almak istiyorum. Adalet için hazır mısın Siirt? Özgürlük için hazır mısın Siirt? Zenginlik için hazır mısın Siirt? DEVA Partisi’ni iktidara taşıyacak mısın Siirt? Siirt kararını vermiş.
“130 MİLYAR DOLAR DİYORDUK, RAKAM 205 MİLYAR DOLAR OLDU”
Bu ülke büyük ülke, siz Merkez Bankası’nın arka kapısında döviz rezervini yakın. 130 milyar diyorduk ya rakam işte 205 milyar dolar oldu. Yıl başından bu yana 75 milyar dolar daha sattılar. Yazık günah. Arka kapıdan gizli, saklı yaptılar. 205 milyar doları arka kapıdan boşalt, git Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Suudi Arabistan’da ‘para’ diye dolaş dur, yazıktır bu ülkeye. Borç alan emir alır, çok açık. Gidip de tek bir ülkeden borç para için böyle peşlerinde koşuyorsan o borcu alan, yarın emir alır, talimat alır.”
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01