CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Erzincan’da yaşanan çevre felaketi tehlikesinin bir benzerinin Elazığ’ın Maden ilçesinde olabileceğini söyledi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Erzincan’da yaşanan çevre felaketi tehlikesinin bir benzerinin Elazığ’ın Maden ilçesinde olabileceğini söyledi. Özel bir firmanın ilçede bakır madeni arama çalışmaları nedeniyle önlemlerin alınmamasından dolayı ilçede heyelan tehlikesinin olduğunu belirten Erol, “Maden Bakır İşletmesinin şu anda bu risklerle çalışmaya devam etmesinin bir mantığı yok. Yani siz bir mahalleyi, yerleşim alanını heyelan konusunda riskli bölge ilan etmişsiniz, ama riskli bölge ilan ettiğiniz alanda hala ocak çalışıyor” dedi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Erzincan’ın İliç ilçesindeki siyanürlü liç yığını kaymasının ve Elazığ’ın Maden ilçesindeki bakır maden işletmesinin çalışmalarından kaynaklı ilçedeki heyelan tehlikesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Erol, Erzincan’da felaketin meydana geldiği yerle ilgili geçmişte soru önergesi verdiğini hatırlatarak önlemlerin alınmadığını aynı olayın Elazığ’ın Maden ilçesinde de yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
“BUNUN ADI HEYELAN DEĞİL BİR ÇEVRE FACİASIDIR”
Erzincan’da meydana gelen heyelan faciası öncesinde altın madeni çıkartılan alanla ilgili 2022 yılında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na alınan tedbirlerle ilgili soru önergesi verdiğini belirten CHP’li vekil Gürsel Erol, “Göçük altında işçiler var. Onların bir an önce kazasız belasız hayatlarına kavuşturulmalarıyla ilgili can kaybı oluşmadan yaşamlarına yeniden kavuşmalarıyla ilgili temennilerimizi sunalım. Ben aynı zamanda bölge milletvekiliyim 2022 yılında Erzincan’da Milletvekili olmadığı için, o dönemde Erzincan örgütümüzün Erzincan ve İliç Bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın talebi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir soru önergesi vermiştim. Bu soru önergesinde de bugün Erzincan İliç’te yaşanan afetle ilgili sorun ve sorularımız oldu. Bakanlığın buna verdiği cevaplar oldu. Öncelikle şunu belirteyim; Erzincan İliç’te yaşanan şey bir afet değil, bir heyelan değil. Heyelan, doğal bir ortamın göçmesinden, doğal yollarla göçmesinden kaynaklanan bir toprak kayması hareketidir. Ama burada doğal bir toprak kayması yaşanmadı. Tam tersine teknik olarak yapılan yanlış uygulamalardan ve alınmayan tedbirlerden kaynaklı bir çevre faciası yaşanmıştır. Yani bunun adı heyelan değil, bir çevre faciasıdır” diye konuştu.
“SİYANÜRÜN KEBAN VE ATATÜRK BARAJINA KARIŞMASI RİSKİNDEN BAHSEDİYORLAR”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı heyelan olduğu bölgede tedbirlerin alındığına dair cevap verdiğine dikkat çeken Erol, “Ama yazı üzerinde ifade edilen tedbirlerin uygulamada alınmadığını dünkü çevre felaketiyle gördük. Yani yalnızca kağıt üzerinde verilen cevaplar yeterli değil. Bakanlıkların yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak adına alacağı tedbirler işletmelerin kar oranını arttıracak uygulamaları yürütmek değil, vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlayacak ortamların hazırlanmasına yönelik olmalı. Ayrıca İliç'le ilgili bilim adamlarının çok ciddi uyarıları var. Oradaki siyanürün Keban’a ve Atatürk Barajı’na karışması riskinden bahsediyorlar. Allah korusun böyle bir şey olursa bu ülkemizi felakete götürebilecek önemli bir süreç. Bunu CHP Genel Merkez temsilcilerimiz önümüzdeki hafta mecliste gündeme getirecekler” diye kaydetti.
"ELAZIĞ’DA DA BİR ÇEVRE FELAKETİ YAŞAMA RİSKİMİZ VAR”
Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan çevre faciasının bir benzerinin Elazığ’ın Maden ilçesinde yaşanabileceğini söyleyen Erol, şu ifadeleri kullandı:
“Bu konudan Elazığ’ı bağdaştıracak bir örneğe geçmek istiyorum. Bizim Elazığ’ımızda da aynı risk var. Siyanür riski yok evet ama Elazığ’da da bir çevre felaketi yaşama riskimiz var. Yan tarafımda bulunan fotoğraf Maden Bakır işletmesinin döktüğü moloz. Burayla ilgili defalarca kez gittik, Maden’de basın açıklaması yaptık, toplantılar yaptık. Yine 2022 yılından itibaren Bakanlığa soru önergeleri verdik. Burayla ilgili tedbirlerin alınması gerektiğini söyledik. Bu madenin Camikebir Mahallesi’nin riskli bölge olduğunu söyledik. Bu bölgenin Cumhurbaşkanlığı kararıyla riskli bölge ilan edildiğini belirttik. Hatta Elazığ kamuoyunun da bildiği üzere orada, eski Maden girişinde tarihi bir köprümüz vardı. Bu baskıdan kaynaklı toprak kaymış, heyelan oluşmuş ve o köprü tahrip olmuş, zarar görmüş. Bundan kaynaklı Maden’in girişi dahi değiştirildi. Benim bakanlığa verdiğim soru önergesinde Bakanlığın bana verdiği cevap şu, ‘biz bununla ilgili yetkili kurumları uyardık, altı ay içerisinde bu cürufun kaldırılması emrini verdik. Ama diğer yetkili kurumlar da daha sonra bize yaptığı yazışmalarda bu cürufun kaldırılmasının teknik olarak mümkün olmayacağından kaynaklı, cürufun yerinde kalması sağlanmıştır’ ifadelerine yer verildi.”
“FELAKET GELDİKTEN SONRA GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNİ İLETMEK ÖNEMLİ DEĞİL”
Maden Bakır İşletmesinin şu anda bu risklerle çalışmaya devam etmesinin bir mantığı yok. Buradan Elazığ Valisini, Çevre ve Şehircilik Bakanımızı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanımızı uyarmak istiyorum. Bir felaket gelmeden önce tedbir alınmalıdır. Bu felaket geldikten sonra geçmiş olsun dileklerini iletmek oraya bakanları, bürokratları göndermek, çözüme katkı sunmak için devletin bütün kurumlarını seferber etmek önemli değildir. Önemli olan o felaket yaşanmadan önce bilim adamlarının önerileri ve teknik insanların yönlendirmeleri doğrultusunda tedbir almaktır.”
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01