Tarih: 05.12.2025 17:11

KABUL EDİLEN İDDİANAME UYAP'A DÜŞMEDİ: CEZA MUHAKEMESİ Mİ AŞILDI?

Facebook Twitter Linked-in

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen İBB soruşturmasında yeni bir kriz patlak verdi. 25 Kasım'da İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 3.789 sayfalık iddianamenin aradan 10 gün geçmesine rağmen hâlâ UYAP sistemine yüklenmediği ortaya çıktı. Bu durum üzerine İmamoğlu'nun avukatları mahkemeye resmi olarak başvurdu ve hem iddianamenin hem delillerin erişime açılmasını hem de dosyanın fiziki örneğinin kendilerine teslim edilmesini talep etti.

Savunma makamını zor durumda bırakan bu gecikme, yargı sürecinin sağlıklı işletilmediği yönünde tartışmaları da beraberinde getirdi. UYAP sisteminde ne kabul kararına ne de tensip tutanağına ulaşılabildiğini belirten avukatlar, mahkemenin iddianameyi 15 günlük yasal süre içinde denetleyip denetlemediğinin dahi belirsiz olduğunu vurguladı.

Avukatlar Fikret İlkiz, Hasan Fehmi Demir, Tora Pekin ve Mehmet Pehlivan imzasıyla mahkemeye sunulan dilekçede, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 174. maddesi hatırlatılarak iddianamelerin mahkeme tarafından denetlenmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekildi. Dilekçede şu satırlara yer verildi:

"5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 174. maddesi uyarınca, iddianamelerin iade sebepleri bakımından mahkemeler tarafından denetime tabi tutulması zorunluluğunu düzenlemektedir. Mahkemenizin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine yüklenmiş bir kabul kararının bulunmaması ve dosya tensibinin henüz yapılmamış olması karşısında, Cumhuriyet Başsavcılığının 2025/248683 soruşturma, 2025/50199 esas ve 2025/10715 iddianame numaralı, 3.789 sayfadan oluşan iddianamesinin delilleriyle birlikte Mahkemenizce 15 günlük yasal süre içerisinde denetlenememesi nedeniyle sistem tarafından otomatik olarak mı kabul edildiği, yoksa kabul kararının sisteme yüklenmesinin ihmal mi edildiği hususlarında tereddüt oluşmuştur."

Avukatlar, iddianame kabul edilmiş olmasına rağmen savunmadan gizli şekilde ilerleyen bir süreç yaratıldığını, bunun da yargılamanın şeffaflığını ve adil yargılanma hakkını zedelediğini vurguladı.

Dilekçede ayrıca şu talepler sıralandı:

"Kamu davası açılmış olmasına rağmen, delil niteliği izafe edilen ancak müdafilerin bilgisine sunulmayan tüm delil niteliği izafe edilen belgelerin ve varsa Mahkemenizin kabul kararının daha fazla gecikmeksizin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine yüklenmesini; ayrıca dosyanın fiziki bir örneğinin tarafımızca teslim alınmak üzere hazır bulundurulmasını talep ederiz."

UYAP sisteminde bulunmayan iddianamenin savunma hakkını ciddi biçimde kısıtladığını ifade eden avukatlar, dosyanın bu şekilde ilerlemesinin mümkün olmadığını belirterek mahkemeden derhal işlem yapılmasını istedi. İddianamenin sisteme yüklenmemesi hem delillere erişimi engelliyor hem de tensip tutanağı düzenlenemediği için yargılama takviminin başlatılmasını geciktiriyor.

İBB davasında yaşanan bu teknik belirsizlik, kamuoyunda "idari ihmal mi var, yoksa otomatik kabul süreci mi işledi?" sorularını gündeme taşırken, gözler şimdi 40. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vereceği karara çevrilmiş durumda.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —