Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde değişiklik planlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "yeni siyasi vitrin" oluşturmak amacıyla düğmeye bastığı iddiası Ankara kulislerini hareketlendirdi. Kulislerde konuşulanlara göre Erdoğan, kamuoyunda karşılığı güçlü, siyasi tecrübesi yüksek ve sahada etkisi olan isimlerle kabinede yeni bir denge kurmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde değişiklik hazırlıkları bir süredir perde arkasında konuşulurken, son günlerde bu iddiaların daha yüksek sesle dillendirilmeye başlanması dikkat çekti. Revize edilecek kabinede yer alacak isimlerin kısa süre içinde netleşeceği öne sürülürken, özellikle kamuoyunda tanınırlığı bulunan bazı eski siyasetçilerin yeniden ön plana çıkabileceği belirtiliyor.
Ankara'da konuşulan senaryolara göre kabine değişikliği yalnızca rutin bir görev değişimi olarak görülmüyor. Bu adımın, iktidarın yeni döneme yönelik siyasi stratejisinin önemli bir parçası olacağı ve kamuoyuna "yenilenmiş bir yönetim vitrini" sunmayı amaçladığı değerlendiriliyor.
Cumhuriyet'ten Merve Kılıç'ın haberine göre; Ankara kulislerinde Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde kapsamlı bir değişikliğin hazırlıkları yapılıyor. Edinilen bilgilere göre mevcut kabinede performansı yetersiz görülen bazı bakanların görevden alınması gündemde. Yeni dönemde ise daha etkili, siyasi kapasitesi yüksek ve kamuoyunda daha görünür bir kabine yapısının hedeflendiği ifade ediliyor.
Kulis bilgilerine göre yapılması planlanan değişiklik, yalnızca birkaç bakanla sınırlı kalmayabilir. Değişikliğin, iç politikadaki dengeleri yeniden şekillendirmesi, ekonomi ve dış politika başta olmak üzere kritik alanlarda yeni bir yönetim anlayışını öne çıkarması bekleniyor.
Ankara'da konuşulanlara göre Erdoğan'ın bu hamlesi, yaklaşan siyasi takvim ve toplumsal beklentilerle de yakından bağlantılı. Parti tabanında ve kamuoyunda "daha görünür", "daha siyasi" ve "daha sahada" bir kabine beklentisinin uzun süredir dile getirildiği, bu beklentinin son dönemde parti kurmayları tarafından da açık biçimde tartışıldığı aktarılıyor.
Kulislerde en çok dikkat çeken başlıklardan biri, kabine revizyonunun yalnızca isim değişikliği olarak görülmemesi. Değişikliğin, iktidarın kamuoyuna sunacağı yeni bir siyasi vitrin anlamı taşıdığı ifade ediliyor. Partiyle bağı güçlü, sahada karşılığı olan, teşkilatlarla temas kurabilen ve kamuoyunda bilinirliği yüksek isimlerin öne çıkarılacağı belirtiliyor.
Bu çerçevede Erdoğan'ın, teknokrat ağırlıklı bazı isimler yerine, daha siyasi profili yüksek figürlere yönelmesinin sürpriz olmayacağı dile getiriliyor. Ankara kulislerinde, "yönetim kapasitesi kadar siyasi iletişim gücü de yüksek bir kabine" hedeflendiği yorumları yapılıyor.
Kulislerde konuşulan iddialara göre; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın görevden alınabileceği öne sürülüyor.
Bu isimlerin, "performans ya da kamuoyunda karşılık eksikliği" gerekçesiyle değişebilecek bakanlar arasında yer aldığı iddia ediliyor. Yerlerine ise kamuoyunda karşılığı daha güçlü, siyasi kimliği daha belirgin yeni ya da eski isimlerin getirilebileceği konuşuluyor.
Ankara kulislerinde ayrıca, kabineye girecek isimlerin yalnızca tecrübeli siyasetçilerle sınırlı olmayabileceği; genç, sahada görünür ve kamuoyunda karşılığı güçlü figürlerin de değerlendirme listesinde yer aldığı belirtiliyor.
Kabine dışında kalmış ancak yeniden kabineye dönebileceği konuşulan eski isimler de kulislerin en sıcak başlıkları arasında yer alıyor. Özellikle üç isim öne çıkıyor:
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Eski Tarım Bakanı Mehdi Eker ve Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala.
Bu isimlerin, stratejik alanlarda yeniden görev alabileceği iddiaları Ankara'da yoğun biçimde dillendiriliyor. Özellikle ekonomi, iç güvenlik ve tarım gibi kritik başlıklarda tecrübeli isimlerin yeniden sahaya sürülmesinin, Erdoğan'ın "yeniden yapılanma" stratejisinin bir parçası olabileceği yorumları yapılıyor.
Kulislerde, bu olası dönüşlerin yalnızca bireysel tercihlerle değil, parti içi dengeler, seçmen beklentileri ve kamuoyu algısı dikkate alınarak şekillendiği vurgulanıyor. Erdoğan'ın atacağı adımın, önümüzdeki dönemin siyasi iklimini doğrudan etkileyecek sonuçlar doğurabileceği ifade ediliyor.